• https://www.facebook.com/AFSAMTR
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321740405
  • https://www.twitter.com/AFSAMTR
  • https://www.instagram.com/afsamtr
  • https://www.youtube.com/channel/UCd0Kp84nswcu8LdHWc3RYmA/featured
Site Haritası
AFRİKA DERGİSİ

Saat
Takvim
AFRO AMERİKALILAR- SİYAH AFRİKALILAR
Mustafa EFE - AFSAM                                                                                                                        2014-08-23
Afroamerikanlar ya da Siyah Amerikalılar, kökeni Afrika'daki herhangi bir siyah nüfusa dayanan Afrika kökenli ABD yurttaşlarıdır. Terim, Birleşik Devletler'de genellikle soyu en azından kısmi olarak Sahraaltı Afrika'ya dayanan Amerikalılar için kullanılır. Çoğu Afro-Amerikalı, şu anki Birleşik Devletler sınırlarında gerçekleşmiş kölelik dönemini atlatmış olan Afrikalı esirlerin soyundan gelmektedir, fakat bazıları, Afrikalı, Karayipli, Orta Amerikalı ya da Güney Amerikalı uluslardan gönüllü olarak göç etmişlerdir ya da soyları bu bölgelere dayanmaktadır. Afro-Amerikalılar, Amerika'daki etnik azınlıkların en büyük bölümünü oluşturmaktadır.
Beyazlar 15. yüzyılın sonunda Amerika kıtasına ayak bastığında bu topraklarda hiç Siyah insan yoktu. Günümüzde ABD nüfusunun yaklaşık 26,5 milyonunu, yani yüzde 12'sini Siyahlar oluşturur. 1980'lerin başlarında Siyahlar'ın neredeyse yansı Güney eyaletlerinde yaşıyordu ve dokuz büyük kentte Siyah nüfus çoğunluktaydı.
1619'da bir Felemenk gemisiyle Kuzey Amerika'ya getirilen ilk Afrikalı köleler Virginia'daki İngiliz kolonisine satıldı. Başlangıçta ev hizmetleri gören kölelerin büyük çoğunluğu çok geçmeden tütün ve pamuk tarlalarında çalıştırılmaya başlandı. Kölelere gereksinim arttıkça köle tüccarları işi büyüttü. 1681'de Virginia'da yaklaşık 2.000 köle varken, 19. yüzyılın ortalarında bu sayı 4 milyonu aşmıştı.

Bir köle alınıp satılabilir, borç karşılığı başkasına devredilebilir, ailesinden kopartabilir, karısı ve çocukları başkasına satılabilirdi. Köleler mülk edinemezdi, seçme ve seçilme hakları yoktu, okuma yazma öğrenmeleri yasaktı, beyazlarla ilgili davalarda tanıklık edemez, devlet memuru olamaz, kısaca insan yerine konmazlardı.
Etimoloji 
Günümüzde hakaret kabul edilerek kullanılmayan "negro" sözcüğü Latince niger (siyah) sözcüğünden İspanyolca ve Portekizce'ye geçmiştir. Türkçe'ye zaman zaman zenci olarak çevirilse de Arapça kökenli "zenci" (siyahî) sözcüğü ile "negro" sözcüğü arasında anlam benzerliği haricinde bir dilbilimsel ilişki yoktur ve zenci kelimesi hakaret anlamı taşımaz. Bununla birlikte zaman zaman kullanımından kaçınılır.
Tarım Emekçisi Siyahlar 
1793'te Eli Whitney'nin çırçır makinesini bulması pamuk üretiminin hızlanmasına yol açtı, öteki tarım ürünleri arka plana itilerek, kölecilik Güney'de iyiden iyiye kurumsallık kazandı. Köleliğin merkezi, Virginia ve öbür eyaletlerdeki tütün tarlalarından Güney Carolina, Georgia, Alabama ve Mississippi'deki pamuk tarlalarına kaydı. Kölelerin çocukları da köle olarak doğuyordu. Siyah nüfus 1830'da 2.300.000 iken 1860'ta 4.400.000'e ulaştı.
Güney'deki pamuk, tütün, pirinç ve şekerpancarı üretiminde çok sayıda tarım işçisine gereksinim vardı. Bu ürünlerin en önemlisi ve en çok Özen isteyeni pamuktu. Öteki ürünler daha az bakımla yetiştirilebiliyordu. 1850'de köle emeğinin tarım ürünlerine katkısının 136.505.000 doları bulduğu sanılmaktadır. Bu miktarın en büyük bölümünü yaklaşık 98 bin dolarla pamuk oluşturuyordu.
Şimdiki adıyla Amerika Birleşik Devletleri o zamanki adıyla İngiliz Kuzey Amerikası'na gelen ilk Afrikalılar 1969 yılında, Jamestown Virginia bölgesine sözleşmeli hizmetliler olarak kayıtlara geçmişlerdir. Bölgenin sert koşullarından ötürü İngiliz göçmenlerin ölümleri arttığından, daha fazla Afrikalı işçi olarak bölgeye yerleştirildiler.
Özgürlük Koşulları 
Bir kölenin özgürlüğünü kazanma olasılığı büsbütün yok sayılamazdı. Örneğin, olağanüstü bir özveride ya da hizmette bulunmuş bazı kölelerin azat edildiği görülürdü. Ölüm döşeğindeki bazı köle sahiplerinin kölelerine özgürlüklerini bağışladığı da görülürdü. Bazı köleler çalışarak artırdıkları parayla kendilerinin ya da kanlarıyla çocuklarının özgürlüğünü satın alabilirdi. Bir başka seçenek de ölümü göze alarak kaçmaktı. Bu yollarla özgürlüğe kavuşan Siyahlar'ın sayısı 1790'da 59.311'i, yani toplam Siyah nüfusun yüzde 8'ini bulmuştu.
Ne var ki, bu Siyah insanlar özgür olsalar bile gene de beyazların yararlandığı haklara sahip değildi. Oy kullanamaz, beyazların davalarında tanıklık edemez, beyazlarla evlenemezdi. Parası varsa kendi işini kurmakta özgürdü ve ev sahibi olabilirdi. ABD'de 1787'de Ohio Irmağı'nın kuzeyindeki kesimde köleliğe son verilmiş, 1804'teyse bütün Kuzey eyaletlerinde kölelik kaldınlmıştı. 1808'de Başkan Thomas Jefferson'ın önerisiyle köle ticareti yasaklandı. Oysa tarımın köle emeğine dayandığı Güney eyaletlerinde durum böyle değildi. Köle ticareti bu yasaktan sonra da sürdü.
Kuzey'de yaşayan özgür Siyahlar da çeşitli kısıtlamalarla karşı karşıyaydı. Beyazlar ile Siyahlar'ın okulları ayrıydı. Siyah çocukların gittiği okullar gerekli donanımdan yoksun, eğitim olanakları sınırlıydı. Birçok meslek dalı da Siyahlar'a kapalıydı. Eğlence yerleri, kiliseler, lokantalar, parklar, hatta mezarlıklar ayrı ayrıydı. Beyazların olduğu hemen hiçbir toplantı yerine Siyahlar giremezdi.
Özgür kölelerin sayısının artması Güney'de ve Kuzey'de tartışmalara neden oluyordu. Afrika kökenli Amerikalılar'ın Afrika'da Liberya'ya yerleştirilmesi gibi tasarıların da sonuç vermeyeceği anlaşılmıştı.

  
10074 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın